20 Haziran 2012 Çarşamba

ONLAR DA ÇOCUKTULAR

Onlarda çocuktular... Fotoğraf milyonlarcasının bilmediği bir yerde çekildi. Hatta bırakın ilçenin adını, İlin adını yazsam, haritada yerini bulamazlar... Neresi mi ? Dağlıca..hani acı haberlerin sezon finali yapıp tekrar tekrar gösterime girdiği yer. e burası da Yeşiltaş...nasıl gidilir nerededir önemi yok. Kısaca tarif etmek gerek yine de... Van’a uçan bir uçak bulursunuz. Sık sık Ay Yıldızlı bayraklara sarılı tabutların yan yana dizildiği “Helikopter Filo Komutanlığının” yanıbasındaki Ferit Melen Havaalanına inersiniz. Arabaya bindiğinizde istikamet Yüksekova - Hakkari karayolu olur. Duble yoldur büyük kısmı.”Hizmet gelmiş dersiniz,ne eksiği kalmış ki, büyük kentte yok bu asfalt” diye geçiriverirsiniz yoksulluğu, acıları görmeden duymadan... 3 saatlik bir yol..dağları devirir geçitleri aşarsınız..çevreniz büyüler sizi, turistik bir gezinin ortasında kalırsınız önce. Sonra ne için geldiğiniz aklınıza gelir direksiyon başında. Tedirginlik baş gösterir dağların arasındaki bilinmezleri düşündükce. Hissettirmezsiniz yol arkadaşınıza. Sarp geçitler vardır yol boyu.zaman zaman güvenlik kontrollleri...moral vermeye çalışırsın sana kimlik soran aslana... iki üç cümleyi geçmez sohbetin.... kim olduğunu öğrenmeden geride bıkarır, yola devam edersin. Hakkari Yüksekova yol ayrımına dik bir yokuştan inersiniz.aşağısı sıra sıra araçlar... 2 saat olmuştur Van’dan ayrılalı. Yeşil Köprü karakolu karşılar sizi.nereden nereye sorusu...rutindir artık... İşlemler yapılırken sağınıza solunuza bakarsınız. Çepeçevre sarılmış bir karakol...dağların eteklerinin altında.Tepelerde mevziler.Neden burada bu kadar açık hedefte derken “iyi yolculuklar” sözünü duyarsınız...aklınızda neden sorusu... 30 km sonrasında Yüksekovadasınızdır.Adının hakkını veren bir ova. Alabildiğine uzanır önünüzde.Kışsa mevsim soğuktur oralar, bembeyazdır her taraf dağlar, taşlar. Yaz günüyse sıcak ama bir o kadar yemyeşil.... İlçeye ilerlerken sağa ayrılan bir yol görürsünüz. Sabancı adının yazılı olduğu bir okulun yanıbaşında...merkeze ilerlemekse niyet tabelalara bakar tanıdık bir isimle karşılarsınız ‘’DAĞLICA” Merkeze gitmeyelim isterseniz gelin Dağlıca yoluna sapalım birlikte. Yüksekova’dan yükselerek devam eden bir yolu takip edesiniz. 30-40 km’lik bir dağ yoludur.asfaltı çoğunlukla düzgün.Çünkü asfalt önemlidir bu yollarda.asfaltsız yol kolay tuzaklamadır çünkü... yani asfalt yoksa mayın gizlemek kolaydır. 30 km burada aslında saatler demek. sürekli virajlı,engebeli... yol tutar önce.sonra bilmediğiniz bir coğrafya heyecanı... Dağlıca’ya ulaşmak kolay değildir öyle. Kontroller daha sıkı.her aklına esen geçemez öteye. Dağlıca, yerleşimi 1400m rakımda olan bir yer. Ceviz ağaçları her yanda. Çevresini 3000 mlik Cilo Dağları, İkiyaka Dağları ve Oramar Dağı ile örülü. o yüzden adı DAĞLICA. Dağlıca’dan daha da derin bir yerdedir Yeşiltaş. Yol sizi hep yalnızlığa doğru götürür.Kimseler yok mu buralarda dersiniz. Kim yaşar neden yaşar diye sorarsınız safca... 1.derecede askeri bölgedir... Dağların izin verdiği kadar nefes alıp görürsün. Yol nasıl uzanır bu dar bölgede diye geçirirken aklınızdan, gözünüz hep yükseklere takılır.Korucuların derme çatma kulübeleri vardır sağ da solda...askeri ulu orta görmek öyle kolay olmaz.ya mevzidedir aslanlar ya pusuda. Sabahın ilk ışıklarında mayın arama ve ikmal varsa yol güvenliği için eli tetikte yürür saatlerce.yüzlerinde korku olmadan, yüreklerinde hissederek düşünceyle ilerlerler yanınzda. O korkmaz gibidir ama siz onlar için korkarsınız... yürürler, sesszidirler,konuşmak istesende yanaşamazsın... bilinmeze doğrudur yolculukları.... Cep telefonu çekmez, bağırsan kimse duymaz. O dağların çevrelediği üçgende karakolu görürsünüz yol kenarında.Yeşil bir vadi içindedir. Yine aynı soru gelir aklıınıza: burada ne işi var bu karakolun? hakim tepelerin tam da altında. Dağlardan taş kopsa bahçesine düşecek gibi...neyi nasıl koruyacak bu aslanlar... Bir yanında yol,hemen arkası bir dere... Ve orada hayatlarının en güzel çağında aylarca yaşayan gençler..kimi özlüyor kimin yanında olmak istiyorlar şimdi dersiniz.sadece asker mi ya oradaki çocuklar? Askerin en iyi dostu olur çocuklar. İşte o fotoğrafta Yeşiltaş’ta çekilmiş bir kare. Çocuklarla askerin dostluğunun kanıtı. Altında da bir not: “Yolumuzu gözlerlerdi hep...çikolotamızı meyve özlerimizi paylaşırdık..canlarım benim.” Çünkü onlarda çocuktular bir zaman...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder